24 Ocak 2014 Cuma

Dünya Daha Büyük. Keşfet





Thy, son zamanların en beğenilen ve ara ara da olsa, en çok tartışılan kurumlarından birisi. (İşten çıkarttığı ardından geri aldığı çalışanları, bitip tükenmeyen kıyafet, içki vb. uygulamalarıyla) Ben, elbette burada Thy politikalarından söz etmeyeceğim. Ben işim reklamları! Ve bence, Thy, güzel reklamlarıyla övgüyü hak ediyor.

Son zamanlarda Türkiye’de bilindik markaların hepsi aralarında anlaşmış gibi reklamlarında ünlü kullanıyor. Hatta bu kullanım o kadar yaygınlaştı ki, bazı ünlüler (ör: Burak Özçivit) aynı anda farklı markaların reklam yüzü olarak karşımıza çıkıyor. (Cengiz Semercioğlu bu konuda bir değerlendirme yazdı. Okumanızı tavsiye ederim.)

Bana göre, reklamlarda ünlü kullanımının bu kadar yaygın olmasının sebebi, dünyanın en çok televizyon izleyen ülkelerinden biri olmamızda saklı. Televizyonu seviyoruz. Dizileri seviyoruz. Doğal olarak ünlüleri de seviyoruz.

Böylelikle ünlüler, ajanslar için, fikirlerini müşteriye satmada elle tutulur dayanak oluyor; Çünkü ajansın bulduğu fikri toplumun sevip sevmeyeceği meçhul; ama ünlüleri sevdiği kesin.

Ben kişisel olarak, hedef kitleye uygun olduğu sürece ünlü kullanımında hiçbir sakınca görmüyorum. Güzel ve etkili hikayelerle birleşince, sonuç başarılı oluyor. 

Ünlü, ajansı tembelleştiriyor!

Ancak ne yazık ki ülkemizde yukardaki paragrafın son cümlesini son günlerde fazla göremiyoruz. Ünlü kullanımı sanırım ajansları tembelleştiriyor ve senaryolara gereken özeni göstermiyorlar. Bunun sonucunda ortaya; ünlüsü olan sıradan reklam filmleri çıkıyor.

Thy bu işi biliyor


Thy’nin Kobe Bryant ve Lionel Messi’li reklamı ise bu işin - yani ünlü kullanımı+güzel hikayenin - son zamanlarda gördüğüm nadir iyi örneklerinden.

Dünyayı kendine pazar olarak gören Thy’nin, iki dünya starını reklamında oynatması, gücünü ve kararlığını ortaya koyuyor.


‘Alanlarının en iyisi olan bu ikili, kendi alanında en iyi olanı seçiyor, onunla uçuyor’ algısı serinin ilk filmlerinin ana konusuydu ve çok başarılıydı.

Şimdi ise Dünya Daha Büyük. Keşfet sloganı işlenmiş... Evet dünya çok büyük; ama Türk Hava Yolları ile keşfetmesi çok kolay ve konforlu. Tek zorlanacağın konu nereyi keşfedeceğini seçmen olacak. Bunu da sempatik ikilimiz gayet başarılı anlatıyor. Filmin diyalogsuz olması çok yerinde bir seçim. Zaten su gibi akan senaryo, diyaloğa ihtiyaç bırakmıyor. Basit, sade, anlaşılır ve evrensel. Kobe’nin fotoğrafın kadrajına girdiği andaki gibi ayrıntılar tam kararında.

Thy bu filmle zor olanı başarmış. Reklam kokmayan reklam yapmış.

Kobe daha oyuncu


Son olarak söyleyeceğim, Bryant’ın kamera karşısında, Messi’den daha rahat olduğu ve mimiklerini daha güzel kullandığı!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder