Şahsen Biscolata’nın stratejisini çok cesur
bulur ve çok beğenirim. Bizim gibi erkek egemen bir toplumda, sadece kadınları
hedef alan işler yapmak, her baba yiğidin harcı değil çünkü!
Biscolata’nın o güzel reklamları için Şölen’i
kutlamak lazım. Türkiye’de sık karşılaştığımız bir olay değil, bu kadar radikal
bir stratejiyle pazara girmek. Düşünsenize öyle bir strateji ki bu neredeyse
sadece kadınları hedefliyor. Üstelik bunu yaparken erkekleri de gıcık ediyor.
Helal olsun böyle bir yolu kabul eden Şölen’e!
Bu cesur strateji sayesinde Biscolata markası
rekabetin oldukça yoğun olduğu çikolata-bisküvi kategorisinde kendine özel bir
yer elde etti. Çok zorlu ve köklü iki rakibi olmasına rağmen. (Eti ve Ülker) Bu
başarı, bir reklamda yaratıcılık kadar stratejinin de ne kadar önemli
olduğunu, bize bir kez daha hatırlattı. Düşünenlerin emeğine sağlık.
Peki, bu yolda devam mı etmeli? Yoksa
erkekleri de hedefe koyan yeni bir stratejiye mi geçilmeli? Bence evet
geçilmeli. Çünkü sonuçta bu alan hijyenik ped gibi kadına özel bir alan değil.
Erkekler de oldukça fazla şekilde çikolata-bisküvi tüketiyor. Tabii şu da
yerinde bir soru: Erkekler, reklam dilinden dolayı acaba Biscolata ürünleri
almıyor mu? Bilemiyorum.
Ama şu da belli ki marka bu stratejiden memnun.
Çünkü yeni Biscolata Mood reklamı olan “Neyse halin çıksın Mood’un” her yönüyle
kadın ruhuna sesleniyor. Hem de çok başarılı bir şekilde!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder