3 Şubat 2014 Pazartesi

Tencere ile kapak: Nurhayat ile Dacia Duster



Geçen seneden beri devam eden Dacia Duster ile Nurhayat birlikteliği, bana göre Yalan Dünya oyuncularının reklam serüvenindeki en başarılı hikaye.

Reklama geçmeden önce küçük bir paragraf açıyorum izninizle. Bugün biraz hastayım. Sanırım yılın meşhur virüsü H3N2 beni de hayranları arasına soktu! Şu an vücudumdaki her kemik sızlıyor ve kar yağarken sokakta kalmış bir kedi gibi tir tir titriyorum. O yüzden metni kısa tutacağım ve olabilecek tüm yanlışlar içinde en başında özür dilerim.(İşsiz olmanın tek ve nadide iyi tarafı; gripken evde dinlenme lüksü.)

Reklama daha doğrusu geçen seneden beri devam eden kampanyaya gelirsek: Çok başarılı! Dacia Duster seğmeninde ucuz olan bir otomobili, Nurhayat gibi her şeye fiyatıyla değer veren bir karakterle buluşturmak; hem iyi bir fikir hem de etkili bir strateji. 

Senaryo, ünlü var diye çala kalem yazılmamış. Hedef kitlesi düşünülmüş, uygun dil ve espriler yaratılmış. Bunu kampanyanın tüm filmlerinde görmek mümkün. Ancak yavaş yavaş da olsa, Nurhayat-Dacia Duster birlikteliği için kum saati bitiş için yönünde akıyor.

Reklamı incelerken Nurhayat karakterine kalemi ile can veren Gülse Birsel ve ruhu ile can veren Gubse Özay’ı atlamamak lazım. İkisi de müthiş iş çıkarmış.

Yalan dünya karakterlerinin reklam maceraları hakkında bir şeyler daha yazmak istiyordum; ama gözlerim Funda Arar’ın şarkısındaki gibi yangın yeri olduğu için bunu ileriki yazılara saklıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder