Cem Yılmaz, Doritos kampanyası ile çıtayı o
kadar yükseğe koydu, beğenilerimizi o kadar yükseltti ki, ondan başkası olsa
beğeneceğimiz reklamları, o var diye beğenemiyor, daha iyisini bekliyoruz.
Feza ile Evren temalı reklam filmlerinin başına gelen de bu. Oysaki reklam son
yılların popüler konusu olan ‘evrene mesaj gönder’i ince bir espriyle ti’ye
alırken, İş Bankası’nın avantajlarını anlatıyor. Hikayeler güzel. Espri dozu yerinde. Mesajlar
açık ve net.
O zaman sorun ne? Neden çoğumuz, “Cem Yılmaz’ın
son reklamı nasıl olmuş sence?” diye sorulduğunda, “eh işte, fena değil” cevabı
veriyoruz. Niye bize bir şey eksik kalmış gibi geliyor.
Bence bu soruların cevabı Cem Yılmaz’ın önceki
işlerdeki mükemmelliği. Özellikle de Doritos serisi... Bu seri son 10 yılın en
başarılı ünlülü reklam serisi. Müthiş ünlü ve
müthiş senaryo çok nadir böyle bir araya gelebilir. Zaten reklamın
yayınladığı zamanlarda, marketlerde ürünün kalmaması, ne kadar başarılı olduğunun en
büyük kanıtı.
Suç Cem Yılmaz’da!
Bizi, mükemmel işlere alıştıran Cem Yılmaz’dan,
hep böyle üst sınıf işler bekliyor, iyilerle yetinmiyoruz. O en iyisi; doğal
olarak da en iyisini yapmalı.
İş Bankası reklamı iyi olsa da, Doritos
serisinin ses getiren pırıltısından hayli uzak. İzleniyor, akılda kalıyor; ama
‘çıksın da izleyelim’ diye beklenmiyor. Youtube’da aranmıyor ya da en mühimi
ağızlara pelesenk olan bir cümle sunmuyor. (kımıl kımıl gibi)
Bir de son olarak şunu eklemek isterim:
reklamda Cem Yılmaz’ın yardımcısını oynayan Çağlar Çorumlu, Şehir Tiyatroları’nın
çok başarılı bir oyuncusu olmasının yanı sıra, benim gibi ‘7 Numara’ dizisinin
hayranlarının da biricik ‘Yusuf Güdük'ü. Onun ‘Aslanım Graliçem’
sözünü unutmak ne mümkün! Söylemek istediğim onu daha etkin bir şekilde
kullanabilirlerdi. Bu potansiyel onda fazlasıyla var çünkü!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder