31 Ocak 2014 Cuma

Reklama bir günlük ara...


Bugün reklam yorumlarına bir günlük ara verip, başımdan geçen bir iş görüşmesini yazmak istiyorum.

Gittiğim iş görüşmesi, bozuk olan moralimi daha da çok bozdu... Nedeni mi?.. Nedeni yapılan muamele.

Şunu bir kez daha anladım ki Türkiye’de bazı iş verenler, kendilerini dev aynasında görüyor. İş az işsiz çok diye, iş başvurusu yapan kişilere her türlü muameleyi yapmayı kendilerine hak sayıyor.

Size ekmek verecekler ya! Her türlü küstahlığa hakları oluyor o zaman. Sanki sizden o ekmeğin karşılığını misli misli almayacaklarmış gibi.

Örnek istiyorsanız buyurun:
Gittiğim iş görüşmesinde, görüşmeyi yapan kişi, başvurduğum pozisyon için çok başvuru aldıklarını belirtti. Olabilir. Ama tuhaf olan bazılarının meziyetlerini sıralamasıydı. Örneğin birinin işleri müthişmiş ve her işinin dijital ayağı da varmış. (görüşmeye gittiğim yer dijital ajanstı) hayata geçmese bile dijital ayakları da kafasında kurgulamış. Tamam, aferin ona da!..

Sen bana bunu neden anlatıyorsun. Çok beğendiysen onu al. Beni niye çağırıyorsun? Kıyas yapmanın sebebi ne? (eskiden Ruhsar diye bir dizi vardı. Orada habire ‘Ruşen Amca’nın oğlu Sedat’ diye bir kalıp kullanırlardı. Onu hatırladım bu diyaloglar geçerken) Okulda mıyız? Sen de öğrencileri birbirleriyle kıyaslayan o berbat öğretmen bozuntularından mısın?

Sonra, ‘cv’ni fazla beğenmedim’ dedi. Olabilir. Herkes, her şeyi beğenmek zorunda değil. Ama niye ‘zaten okumadım sadece çalıştığın yerlere baktım’ gibi terbiyesiz bir cümle kuruyorsun. Terbiyesiz değilse bile duyarsız... 

Ben senin karşına geçsem, ‘siteni beğenmedim. İşlerinde eh işte... Hepsini bakmaya değer bulmadım’ desem, ne hissedersin?

O üç saniye bile göz atmadığın portfolyo var ya, işte ben oradaki işler için emek harcadım. Emeğe hiç mi saygın yok. Bir de, 'aklına yaptığın dijital işler gelirse, at, bakarız' diyorsun. Niye atayım ki?

Böyle ukala patronlarla görüşürken içimden hep aynı şeyi dilerim, yine diledim: Ettiğini bul!

Görüşmeden çıkarken çok mutsuzdum, sebebi işi alamamak değil. Alsam da ne hayır gelir ki bu tarz insanların yönettiği yerden. Mutsuzluğumun sebebi; başka bir yerde de, büyük ihtimal böyle duyarsız kişilerle çalışacağım gerçeği.

Tek diyebileceğim, sen koru Allahım!

Son olarak diyeceğim Shakespeare Usta, olmak ya da olmamak işte bütün mesele bu derken, eksik demiş. Önemli olan insan olmak ya da olmamak...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder