27 Ocak 2014 Pazartesi

Parasının 2/8'i ile fındık alan arkadaşın akrabası...





Pınar Aç-Bitir reklamlarındaki Abla; Cem Yılmaz’ın bir gösterisinde anlattığı, parasının 2/8'i ile fındık alan MEB çalışanı efsane(!) arkadaşın, bir yakını olmalı!

Türkiye’nin en büyük reklam verenlerden Pınar, yeni reklamıyla ekranlarda. Genel gidişatın aksine bu reklamda ünlü kullanılmamış. (birçok kişi o titiz Abla'yı Seksenler dizisinden tanıyor. Yani aslında Abla’yı oynayan kişi ünlü biri. Ama bence bu reklam ününden dolayı oynamıyor. Role uyduğu için oynuyor. Yani senaryo, bu kişi düşünülüp, ona uygun yazılmamış. Yazılan senaryo, bu kişiye uymuş.)

‘Kalıyor, bozuluyor...’ diye tam rakam düşmanı olan abla, gerçekten sabırlı bir bakkala düşmüş. Yoksa, ‘ya bacım git işine, kafamı mı buluyon!’ cümlesiyle karşılaşabilirdi. Ya da Cem Yılmaz’ın ‘Bir Tat Bir Doku’ gösterisinde anlattığı; parasının 2/8’i ile fındık almak isteyen -kesin bu Abla'nın bir yakını- arkadaşın, kuru yemişçiden aldığı cevabı alabilirdi.

Peki, acaba film, Pınar Aç Bitir’in hedef kitlesine uygun mu?

Öngörüm Aç Bitir’in daha çok, şehirli, bekar veya çocuksuz evlilerin ya da en fazla tek çocuklu ailelerin tercih ettiği yönünde. Yani az nüfuslu evler. Ve evet, böyle evlerde, gerçekten de kalan yiyecekler büyük bir sorun oluşturuyor. (hem de israf)

Lakin Aç Bitir reklamı, gerek atmosferi gerek de oynayan karakterlerin görünüşü itibariyle, sanki daha geleneksel aileleri hedef almış gibi. Bizim geleneksel ailelerimizde böyle, ‘kalmasın’ diye az yiyecek alan ablalar var mıdır?.. Emin değilim doğrusu ya da varsa bile azınlıktadırlar; çünkü bizim geleneksel ailelerimiz zaten genelde kalabalıktır. Üstelik geleneksel aileler, kültürden gelen bazı kodlarla, her zaman tedarikli olmayı sever. (aileler, komşular, hemşehriler çat kapı ziyarete gelebilir!)

Yukarda açıklamaya çalıştığım çelişki dışında film gayet güzel ve esprili. ‘Kalıyor sonra’, ‘kuruyor sonra’ gibi laflar sokağa yakın, halkı ağzı cümleler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder